Kılıçdaroğlu: "2 yıl içerisinde mültecileri özgür iradeleriyle kendi ülkelerine göndereceğiz"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu:

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından bazı satır başları şöyle:

"Dert sahibi olan vatandaşlarımız var birinci nokta şu çözüm odaklı bir politika izlediğimizin herkes farkında hangi sorunun nasıl çözüleceğini en iyi bilen partinin CHP olduğunu artık herkes biliyor. Dolayısıyla var olan sorunlar nasıl çözülüyor. Siz sorunu dike getirin çözümü de söyleyin saray iktidarı çözümü bilmiyor bari bizi dertten kurtarın diyorlar. Türkiye’de yaşayan her vatandaşı dertten kurtaracağız, yaşadıkları ızdıraptan kurtaracağız bu memlekete huzuru adaleti getireceğiz. Hiç kimse merak etmesin Türkiye güçlü bir ülke. Sorunları bize aktardığınız zaman her sorununuzu not alıyoruz. İşin uzmanlarıyla beraber oturuyoruz bu sorun nasıl çözülür diye uzun uzun tartışıyoruz dolayısıyla ürettiğimiz çözümler masa başı çözümler değil. Ürettiğimiz çözümler sahadan elde ettiğimiz verilerden de yola çıkarak elde ettiğimiz çözümler.

Baktığınız zaman vatandaş önce ekonomide istikrar bekliyor. Gerçekten de istikrarsız bir ekonomi var. Yarın sabah hangi ürünün fiyatı kaç olacak kimse bilmiyor. Oysaki ekonomide istikrar fiyat istikrarı en azından kişinin rahat geçinebileceği bir gelire kavuştuğunda onunla yaşamını insan onuruna yakışır şekilde sürdürmesini beklemesi en doğal hakkıdır. Ama vatandaşın elinden bu hak alınmış vaziyette. Maaşına zam yapıyorsunuz ama peynire soğana ete çok daha zamlar yapıyorsunuz. Aldığı gelir fazla geçmiyor bir hafta sonra tekrar olumsuz tabloyla vatandaş pazara çıktığında karşılaşıyor. Sadece pazar değil ev kiraları da çok yüksek onu da herkes biliyor.

Buradan bütün vatandaşlarıma söz veriyorum yüz binlerce ailenin suyu kesik, doğalgazı kesik, elektriği kesik. Bütün vatandaşlarıma siz veriyorum geliri olmayan veya düşük gelirli hiçbir hanenin elektriği kesilmeyecek, suyu kesilmeyecek, doğalgazı kesilmeyecek. Aile Destekleri Sigortası ile hiç kimse kışın ortasında soğukta donmayacak, susuz kalmayacak, elektriksiz kalmayacak. İktidar sahipleri veremezler çünkü sarayda elektrik, su, doğalgaz kesilmez herkes orada çok rahat bir eli yağda bir eli baldadır. Onları çözeceğiz.

Vatandaş yine emeğinin karşılığını istiyor, torpil istemiyor, ayrımcılık istemiyor, eşitlik istiyor, adamına göre muamele de istemiyor. Torpilin yoksa kamuda iş bulamazsın bu artık toplumun her kesimine yerleşmiş temel bir kural halinde. 20 yıllık bir iktidarın Türkiye’yi getirdiği nokta bu buradan da Türkiye’yi çıkartmamız lazım. Bunun için Denizli’ye gittiğimde tütün üreticileri geldiler bunlarla işletmeler daha tütün ekilmeden önce sözleşme yapıyor ama tütünün kaça satın alınacağı bölümü boş. Ekin yapılıyor çiftçi üretici borçlandırılıyor iş alıma gelince oraya damga vuruluyor ve çok düşük fiyattan alıyorlar. Bugün tütünün kilo maliyet 80 TL ama verdikleri fiyat 55 TL. Bu bir hak gaspıdır bunun önüne geçmek lazım.

Ben buradan Pikdest projesi çerçevesinde yani Suriyeli çocuklara Türkçeyi öğreten öğretmenlerle ilgili bir konuyu açmıştım. Bu öğretmenlerin sözleşmeli olduğunu yıl içerisinde çalıştıklarını yıl sonu gelince işlerine son veriliyor ertesi yıl 1 Ocaktan itibaren yeni sözleşmeleri yapılıyor amaç bunlara kıdem tazminatı vermemekti. Hiç meraklanmayın az kaldı sizin de hakkınızı teslim edeceğiz.

Mültecilerden sığınmacılardan şikayet var en geç 2 yıl içerisinde onları davulla zurna ile onların özgür iradeleriyle kendi ülkelerine göndereceğiz hiç kimse bundan endişe etmesin. Ama iktidar sahipleri 3 milyon 600 bin resmi rakama göre yabancıların burada kalmasını istiyor. Bu Türkiye’nin geleceği açısından çok ciddi bir sorundur eğer bir beka sorunu diyorsanız asıl beka sorunu budur. Bunlar yarın çoğalacaklar ve hiçbirisinin sosyal güvenliği olmayacak ne olacak bu insanlar. Geleceği düşünmeyen bir idarenin ülkeyi sağlıklı yönetmesi beklenemez. Dolayısıyla bütün vatandaşlarıma sesleniyorum 3 milyon 600 bin Suriyelinin buraya gelişine kim imkan verdi kim yanlış politika izledi. Eğer şikayet ediyorsan yabancılardan benim elimden işimi aldı diyorsan sandığa gideceksin altı oku göreceksin vicdan rahatlığı içerisinde altı okun altına mührü basacaksın ve göreceksin bütün göçmenler bütün mülteciler kendi ülkelerine onurlu bir şekilde gidecekler.

SMA'lı çocuklar var. Hangi ile gitsem başka bir aile geliyor. Sosyal devlet dediğiniz kendi evladına sahip çıkan bir devlettir. SMA’lı çocuğun iyileşmesi için ilaç kullanması lazım. 3 bin civarında evladımız var fiyatı 2 milyon 125 bin dolar. Hangi aile bunu ödeyecek hangi aile götürecek çocuğunu tedavi ettirecek. SMA’lı çocukları olan ailelere de sesleniyorum hiç meraklanmayın çocuklarınız sosyal güvenlik kurumu tarafından tedavi edilecek onların yaşaması için elimizden gelen her çabayı göstereceğiz. Evlilik öncesi kan testlerinin yapılması lazım çocukların SMA’lı doğmaması için o konuda ilk uygulamayı da Mansur Başkan başlattı bunun Türkiye genelinde yaygınlaşması da en büyük arzumuzdur.

Vatandaşlarımızı sınırların korunmasını istiyorlar. Hudut namustur dedik. Sınır korunmadığı için mafya geliyor rahatlıkla adam öldürüyorlar, ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Bütün bunların hepsini biliyoruz bize fotoroman Süleyman değil Teoman memurlar olmalı. Hiç kimse endişe etmesin memur Teomanların sayısını arttıracağız.

Denizli’de atama bekleyen öğretmen sordu Cumhuriyetin 100. yılında 100 bin öğretmen atayabilecek misiniz diye. Ona söz verdim Cumhuriyetin 100. yılında 100 bin öğretmeni atayacağız sadece 100 bin öğretmeni değil köy okullarını açtıktan sonra tekrar 100 bin öğretmen daha atayacağız hiç merak etmeyin. Okulda beslenme işini tamamen devlet yapacak beslenme çantası olmayacak, çocuk okula geldiğinde ara verilecek ve çocuk karnını doyuracak. Kantinde görevli olan kantincilerle bu görev yerine getirilecek. Ücretli öğretmen kadrolu öğretmen sözleşmeli öğretmen diye ayrımcılık olmayacak bütün öğretmenler kadrolu olacak.

Bir başka önemli nokta devlete olan güven ciddi şekilde sarsılıyor. Uyuşturucu baronları, bir sürü mafya var bütün bunların tamamı devlete olan güveni sarsıyor. Devlete olan güveni yeniden sağlamak için liyakati yeniden sağlayacağız ve gerçekleştireceğiz. Valiler, Kaymakamlar, sarayın değil devletin memurları olacak.

Büyükelçileri de çağıracağız buraya rüşvet alan adamdan Büyükelçi mi olur onları da çağıracağız.

Yolsuzlukları kesinlikle önleyeceğiz bunun için de tmmde bir kurulun kurulmasına öncülük edeceğiz. Kesin Hesap Komisyonu. Kesin Hesap Komisyonu Başkanı ana muhalefetten olacak ve biz iktidar olarak gelip harcadığımız her kuruşun hesabını ana muhalefete vereceğiz. Bunu büyük bir özgüvenle yapacağız. Bizim iktidarımızda artık yolsuzluklar tarihe karışacak.

Türk Silahlı Kuvvetler bünyesinde sözleşmeli olarak çalışan uzman erbaşlar var ve uzman çavuşlar var onlara da kadro verilmesi lazım. Belediye bünyesinde Şehir Tiyatrolarında çalışan sanatçılar ve sahne arkasında görev yapan işçiler var onlara da kadro verilmesi lazım. Özel bütçeli kuruluşlarda çalışan sözleşmeliler var onlara da kadro verilmesi lazım. Biz geleceğiz ve bi o kadroların tamamını vereceğiz."

Hibya Haber Ajansı